Cennet ve cehennem, ic ice girmiş vaziytte, ve bu dünyada kurulmuş vaziyette
Cennet ve cehennem, ic ice girmiş vaziytte, ve bu dünyada kurulmuş vaziyette
Dedikki cennetde bu dünyada kurlulmuş, cehennemde bu dünyada kurulmuş,
ve mesela dedik elimizi uzatinca merketten yada pazardan gidip ekmeden
bicmeden sulamadan mesala dometes alabiliyoruz, ama işde bizler pazardan
yada merkatten alabilirken, o aldigimiz domtesi ekip bicip, ve
eziyetini cilesini ceken birde ciftci amcalarmiz var, peki onlarin
cenneti neresi o zaman demek lazim, ve o cileyi cekip eziyeti cekip ekip
bicen ciftci amca, 1 kilo domtes için mesela 65 kuruş kazaniyor, arada
araci aliyor onu pazara satiyor, o da ekmeden bicmeden, o cileyi
cekmeden, arada alip satarak, yine bir 65 kuruşda o kazaniyor, ve
pazarciya domatesi mesela 1,30 liraya satiyor, ve pazarci amca yine ne
ekdi ne bicdi, nede tarladan taa pazara getircen diye bir cile cekdi,
taa önüne kadar kamyon getirdi, indirdi, pazarda yada markettee tezgaha
koydu, ve o da 65 centte o kar koydu, ve etti 1,95 liraya yada 2 liraya
satti ve bizlerde gidip tüketici olarak pazardan 2 lira verip kilo kilo
domtesi uzanip aliyoruz, burada cehennemi kim yaşiyor, ciftci amca,
cilesi zorlugu camuru topragi yorgunlugu ile cilesini ceken o, bizler
burada cennet ehli olduk, amm işde cicftci amca, ben domatesi 65 e
vermeycen 67 kuruşa satcan derse, bu pazra varasyi 6 kuruş daha zam
alipda variyor, ve biz bunu böyle 2 lira yerine 2,60 a almaya razi
olmuyoruz, ve pahali diyoruz, ve ucuza satan pazarci ariyoruz, halbuki
cileyi ceken ciftci amca bundan ancak iki kuruş kar etcek, belki borcu
var, belki derdi var, hasta oldu ilac alacak, yani işde fakire fakirce
katki iki kuruş, zengine zengince katki, onada iki kuruş, amma bu iki
kuruş emektarin hakkimi, yoksa pazarcinin hakkimi demek yokmu ? peki bu
araci arada tarladan alip gelip pazara satan, cokmu akilida, öyle
ekmeden bicmeden 65 kuruş kazaniyor, hayir o da ciftci amcadan daha
akilli degil, amma onunda cilesi var, tarladan aldi amma, işde pazara
yetiştiremezse cürür, bütün mal zarar olur, yine satacak pazar
bulamazsa, mal elinde kalir, yine zarar eder, onun cileside kendine
göre, yine cile ve cehennem, peki üc emektar, ve ücüde 65=65=65 kuruş
kazaniyor amma ücünün de agirligi ayni degil, cünkü ciftcinin cilesi
ile, aracinin cilesi ayni degil, yine pazarcinin cilesi yine ayni degil,
yine marketcinin cilesi ayni degil, öyle olunca sanki bizim köylü köy
cafesinin ve dükkaninin eski sahibi musti amcanin, ben cocukken bana
sordugu soru aklima geliyor, dediki sen okuyormuşsun, akilli
cocuckmuşsun, haydi cevap ver bakalim dedi, 100 kilo pamuk cuvalimi
agir, yoksa 100 kilo demir cuvalimi agir dedi, ben dedim ikiside ayni, o
da o zaman dedi, aygina bir 100 kilo pamuk cuvali düşsemi, ayagin acir,
agrir? yoksa 100 kilo demir düşsemi diye sordu, ben dedim tabiki demir
ayagi kirar, o zaman dedi : bak ayni degilmiş 100 kilo pamuk ile 100
kilo demir dedi. yani öyle olunca, ciftcnin cehennemi ve cilesi ile
pazarcinin cehennemi ve cilesi ayni agirlikda degil demekki, ciftcininki
sanki 100 kilo demir cuvali gibi, ve pazarcininkide belki 100 kilo
pamuk cuvali gibi yani. ve biz pazarda, iki kuruş pahali diye ucuz
pazarci ariyoruz. biz tüketilcere ciftci amca deseki : gel sen ek bic,
ve ben sana 67 degil 70 cent veren derse, kimse ekip bicmeye razi
gelmez, o cileyi cekmye razi gelmez, hatta denese bile, ilmi
bilmediginden o kadar verim alip masrafini kurtaramaz belki. Benim seram
var, her sene nerdeyse seraya biber fidesi dikiyoz, yada salatalik
dometes fiedesi, amma işde ona bakim masrafimi su parami bile
kurtarmiyor, yani sadece hoby belki, yoksa bir fideyi 2 euroya alsam
ondan suladim gübreledim aldigim sadece belki 5 tane salatalik tamami
bu, ve ben salataligi yeri geliyor yazin bol vakitinde 50 cente aliyon,
öyle olunca 2,5 liraya 5 tane salatalik hazir alabiliyorsun, amma işde
peki benim su param nerde, benim yaptigim emek ve zaman nerde, yani öyle
sakin ciftcinin emegini hor görmeyin, onlar o cileyi cekip de, o
eziyeti cekipde, ekmese bicmese, bizler nerden hazir alip, elimizi
uzatipda, bu cennet gibi hayati yaşariz, öylse ciftcinin emegine saygi
duyalim ey insanoglu. amma onlarda firsati ele gecirdik diye, milleti
kaziklamaya kalkmasinlar. yani herkes hakkini korur, ve vicdani ile
hareket ederse, ne cifti zarar eder, ne araci, nede pazarci, cünkü eger
ciftci ilk 65 kuruşu kazanmazsa, yani tüketicinin vercegi 65 cent
olmazsa, bu sefer ne ciftci olur, nede araci , veya ikinci kazanc olan
araci, olmazsa, o aracinin verecegi 65 kuruş olmasa, mal pazara gelmez,
pazardan elimiz boş döneriz, bu hafta yollar kapaliymiş mal gelmemiş
diyorlarya bazen kişin. yani öyle olunca, araci olmazsa, mal pazara
merkete gelmez, yine ciftci olmazsa, ciftcinin masrafi olan, para
olmazsa, ne dometes olur, ne araci olur, nede pazarci, ve pazarcinin
verecegi 1,30 lira olmazsa, ne ciftci olur, nede araci, öyle olunca,
cark carka bagli, cark carka bagli, ve Allah işde, bazilarina cenneti
tatdirirken, bazilarina cehennemi yaşatiyor. yine ciftci amca ekdi
bicdi, cile cekdi, ve dometes biber üretdi, amma ciftci amcada akşam eve
gitdimi internete gircek, yada televizyon seyretcek ceryan parasi veya
televizyon almasi lazim, cünkü o da televizyon üretemiyor, o da gidip
marketten, elektrik elektronik magazasindan, elini uzatip, bu sefer o
dometesden kazandigi para ile, televizon aliyor, yada interet baglatip,
dünyayi seyrediyor, öyle olunca, o da cehhenem icinde birde cennet
hayati yaşiyor, o da elini uzatip aliyor bu devirde. yani cennet ve
cehennem, ic ice girmiş vaziytte, ve bu dünyada kurulmuş vaziyette.
birileri cehennemi, birileri ise her an cenneti tadip yaşiyor yani.
yine diyorlki Türkiyemizde ve dünyada günde binlerce ekmek israf
ediliyor diyor, bu israfin önüne gecilse diyor, bilmem kac tane fakir
doyar diyorlar, bilmem kac tane fabrika yapilir falan filen. yani
rakamsal istatistik yapipda yazipda aklinizi kariştirmak istemiyorum
burada, amma yani rakamlar, cok yüksek bu konuda, amma sanki bu ekmek
israfinin önüne gecince, dünyayi kurtariverecekmişiz gibi laflar edenler
var. Halbuki cark öyle dönmüyor, cünkü mesela o artan ekmekler firinda
veya restoranlalarda israf edilmeyipde, baytlayan ekmekler, halka
fakirlere bedeva dagitilsa, bu sefer düşünün, bizler müslüman devlet
sahibiyiz, yenilerede Ramazanlarda bir yerlerde, birileri iftar
yemekleri dagitiyor, ve adamlar ihtiyaci varsada, yoksada oraya kuyruga
giriyor, hazir bedava yemek yiyor, ya kardeşim bu yemek fakirler için
verildi, senin ihtiyacin yok, ee neymiş eve iftara yetişemeycekmiş, oda
siraya girip burda iftar yapmak iştemişmiş, yani bahane cok ,bedava
yaaaaa yani, hakki olanda yiyor, hakki olmayanda, öyle olunca, malin
ucuzu bol olunca, herkes ucuzuna ve bedava olanini tercih edecekdir, o
zman bu sefer, ekmekci zarar edip batacakdir. hergün taze ekmekleri alan
bir kac kişinin, verecegi para ile bu sefer ekmekci carki dönmyecekdir,
öyle olunca, onlarin onlari bedava vermesi ve israfin önüne gecmesi
güzel amma, cark dönmez, insangilgin hepsi ayni, beleş bomba olsun da
karnimda patlasin ahlaki var. öyle olunca, kim beleşi sevmez, yani öyle
olunca, o ekmeklerin israf edilmemsi demek belki, onlari lokanta ve
restorant ve otellerden toplayipda, hayvan bakim evlerinde ac hayvanlar
doyurulusa, onlar ancak onlarin hakki olabilr. cünkü ben köydeyken
Türkiyde tarlada bugday ekip biciyorduk, ve ben daha cocugun, ve tarla
bicildikden sonrada, o vakitler tirpan tutacak kadar olmadigmiz için,
ablam annatla toplarken, bende işde bazen tirmikla kalan gideni
topluyordum, ve bakdimki, yerde ucundan kopmuş bir cok başak kaliyor
tarlada, ve cocuguz ya babama dedim bak bu başaklar tirmiga gelmiyor
dedim, onlari tirmik almiyor toplamiyor yerde kaliyor, babam rahmetlide
dediki onlar kurdun kuşun karincanin hakki oglum, onlar topragin
bereketi dedi, yani onlari almak olmaz, onlarlada karincalar doycak,
kurt kuş doycak dedi.
Yani adamlar singapurda vertikal tarla ekim bicimi icad etmişler, ve
amca diyor bu az arazisi olan devletler ve kimseler bu sistem milletini
doyururlar, dünya acligini doyurabilirler, cok araziye böyle ihtiyac yok
diyor, sistem ise bu
Vertical Farming Modele
Yatay cok ca apartmen yerine, cok katli bina yapip az alana cok insan
sigdirmak gibi, bu ciftcilik yöntemide işde, az arazi kullanip, cok ürün
almak gibi, ve adamlar birde rayli carkli sistem yapmişlar, ve
canakalar koymuşlar, ve canaklar aşagi yukari hareket ediyor, ve yukari
gelen canak ve cark daha cok güneş işigi aliyor, alta gelen canak gece
gibi oluyor, ve tek sistem yaklaaşik 16 saatte devir ediyormuş, ve
böylece cok ürün aliniyor, ve böylece dünyayi doyurmak hususunda iyi bir
buluş, kimden, singapurlu amcalar icad etmiş, evet cok güzel iyi fikir,
fakat ters etkileri ise, bu bir sera icinde, ve artik benim babama
sordugum başaklar bile israf edilmeyecek ancak, peki bu karincalarin
kurdun kuşun hakki olan, o bu başaklar olmazsa, kuş türleri karinclar
börtü böcek ölür, bu başaklarla beslenen böcek türleri ölür bu sefer. o
zaman dünyadaki yine her bir canli ayri bir carki temsil ediyor, ve her
birinin dünyamiza ayri ayri katkisi var, onlarda biri carkdan eksilirse,
ekoloji bozulur bu seferde. öyle olunca yani ekolojiyide korumak lazim,
o zaman kurtun kuşun hakki ve hukuku olanlari o başaklari, bu sefer,
kendi elimizle sacmamiz gerekcek yani. kainat carkinin işlemesi için bu
şart, öyle olunca, yani evet her yeni buluş hayatimiza binlerce katma
deger getirdigi gibi, yan tesirleride var, onlari izale edebilirsek,
dünya yine, bu mucid macid amcalar sebebiyie, daha kolay ve daha yüksek
cennetler haline döner, ve aclik kitlik yok olur. amcalarin biri
düşünmese, diger birisi düşünüp birşeyler keşfediyorsa, o zaman bu
tefekkür ehli, mucid amclarinda, hayattayken kiymetini bilmemiz lazim,
ve yüksek ufuk, yüksek zikir ehlinde olur, yani hem manen, ham madden
zengin olmak için, imanli ve zikir ehli olmak lazim, yine şükür ehli
olmak lazim yani ki, Allah ufkumuzu acip bilzere yeni yeni buluşlar,
iliminden bir nebze daha bilgi ilham edip keşfettirsin yani, her gün
biraz daha ileriye, ve en son "Adn Cenneti" ne kadar yolumuz var yani.
işde Rezzak olan Allah, o isimini, mesala, ekip bicen o ciftci amcalar,
arada pazara taşiyan araci amcalar, ve pazarda markette bize sunan
amcalar eliyle, bizlerde Rezzak ismini tecelli ettiriyor. Karnin doydu,
ne ile, kahvaltidaki peynir zeytin ile ekmek ile, peki doyuran Allah
dir, Rezzak olan Allah dir amma, Allah seni mahallendeki bakkal amcanin
eliyle, ona mal satan toptanci amcanin e liyle, onu tarladan getiren
kamyoncu amcanin eliyle, yine tarlada ekip bicen ciftci amcanin eliyle
seni doyurdu, burda Rezzak kim o zaman, işde Rezzak ismi onlarda tecelli
gösterdi, ve bizi doyurdu, yine Allah doyurmuş oldu, amma Allah ciftci
amca ile doyurdu yani bakkal amca ile doyurdu yani.
Başağaçlı Raşit Hocanın Makaleleri
Raşit Tunca
Schrems, 10 Kasım 2017
Yorumlar
Yorum Gönder